19 Temmuz 2016 Salı

DARBE DEĞİL OYUN, DARBE DEĞİL LİNÇ, DARBE DEĞİL İLGİNÇ!!!

Üniversitedeki hocam bi yazı paylaşmış facebook duvarında. Facebook kullanıcı Aykut Ertuğrul'un yazısını paylaşmak istiyorum. Gerçekleri alaylı bir dille anlatmış Aykut Bey.
"Darbe değil oyun. Darbe değil tiyatro. Darbe değil senaryo. Darbe değil şeriat. Darbe değil rejim değişimi. Darbe değil başkanlık. Darbe değil linç. Darbe değil ilginç. Darbe değil acemilik. Darbe değil darbe değil değil değil değil..." diye diye gayet nezih bir şekilde darbeyi engelleyeceklerdi aydınlarımız belki de. Halk yine her şeyi yanlış anlayıp sokaklara döküldü. Bidon kafalı halk! Büyük resmi göremedi. Bir de üstüne, gitti kendini öldürttü.
Öyle tankın önüne yatmalar falan. Allah bilir bir tank paletinin çalışma prensibini, tankın kendisini ezip geçeceğini, fizik kurallarını, bir darbenin anatomisini, darbe kelimesinin epistemolojisini bile bilmiyordu. Halk darbeden ne anlar? Canından endişe etmeyecek kadar cahildi. Bidon kafalıydı.
Şuursuz halk, müdahale etmese darbeci hainler de eninde sonunda aydınlarımıza inanacak, darbe değilmiş deyip kışlasına dönecekti. Hiç anlamıyorlar. Aydınlarımız yine kalabalıklar içinde (aslında karşısında) yalnız kaldı.
Hem ne olurdu darbe olsaydı. Biraz sabredip nebiçim öyküler romanlar yazar, filmler çekerlerdi yirmi otuz yıl sonra aydınlarımız.
Aynada kendine bakıp bakıp bakıp, elindeki viski bardağını öfkeyle fırlatıp, aynadaki çatlakta ikiye bölünen kendi yüzüne yakın çekim yapıp. Ödüller ödüller. Belki de olsaydı yani. Ne olurdu ki yani olsaydı...
Ama değildi yani darbe filan değildi oyundu. Aptal halk. Gitti kendini öldürttü.
Şehri, meydanları kirletti. Çöpleri yere attı, bağırdı çağırdı sakallı adamlar çarşaflı kadınlar kornaya bastı. Ezanlar selalar... Hiç durmadan. Dakkada bir. Gürültü kirliliği. Çevre kirliliği. Hem ne kadar da erkek egemen bir çıkıştı o öyle. Bağırışlar çağırışlar kafa tutmalar. Kaba halk gitti kendini öldürttü.
Hiç estetik değildi, estetik ölmediler, ne bileyim bir slogan bir duvar yazısı bile... Gerçek halk bu değil. Tayyip halkı kandırdı. Generalleri kandırdı. Halkı darbe olduğuna inandırdı. Halk da anladınız işte, gitti kendini öldürttü.

İşte Bunu İzleyin!


Bu video yayınlandığından beri sürekli bunu izliyorum. Her seferinde tüylerim diken diken oluyor. Öyle zor günlerden geçiyoruz ki öyle acı şeyler yaşıyoruz ki Allah ülkemize sabır ve güç versin. Bu videonun üzerine ne söylenilse az. Konu Türkiye olunca otomatik olarak ucuda ümmete dayanıyor. Kabe'de edilen şu dua hürmetine, göz yaşı akan şu ümmet hürmetine Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

2 Temmuz 2016 Cumartesi

DÖNDÜM AMA ELİ BOŞ DÖNMEDİM! KORE DİZİSİ SEVENLER BURAYA!!

Malum size uzun süreden beri yazamıyorum. Stajdı mezuniyetti derken dolu dolu bir sene geçirdim. Sizlere çok güzel 3 kore dizisiyle geri dönüyorum.

7 Temmuz 2015 Salı

Dizi önerisi: PRISON BREAK!!

Çok fazla dizi ve film izlediğim için artık zevkime uygun, ,izlenebilecek şeyler bulamıyorum. Sevdiğim bir tarz olmadığında muhakkak yarıda bıraktığım için arkamda  dağ gibi bir sürü dizi ve film var diyebilirim. Ramazanında gelmesiyle birlikte misafirdi, davetlerdi derken dizi izlemeyi bırakmıştım. Allaha şükür 4 gündür rahatım ve bu rahatlığımı süper bir diziyle taçlandırdım. Prison Break!. Normalde hapishane filmlerini pek sevmem. Ama bu dizi tam benlik. Dört günde bir sezon bitirdim. Dizi 2005 yılında yayınlandı ve ABD yapımı. Bölümleri yanlış hatırlamıyorsam 40 dakka civarında. Sürükleyici bir dizi olduğu için her bölüm bana çerez gibi geldi diyebilirim. Bu yüzden 4 günde 22 bölümlük ilk sezonu bitirdim. Konu inşaat mühendisi olan Michael Scofielt ve başkan yardımcısını öldürdüğü için idam edilecek abisi Lincoln Burrows etrafında dönmekte. Michael abisinin masum olduğu inanıyor. Tek çaresi onu hapishaneden kurtarmak. Bunun için büyük bir plan hazırlıyor ve he planı vücuduna kazıyor. Planını gerçekleştirebilmesi içinde banka soyuyor başrol oyuncumuz. Evet her şey böyle başlıyor ama her bölümü bitirirken acaba bu sefer ne olacak meraklanıyorsunuz. Özellikle sezon finalini kalbim kaldırmadı:))
Bakışlara gel!!

Michael gerçek adıyla Wentworth Miller harika bir adam. İzlerken o delici bakışlarından korkun kızlar. Adam baya iyi. Tam aşık olunası ama olmayın. Maalesef kendileri gay:( Dizi çekimleri sırasında birçok defa gay olduğunu inkar etmiş. Birkaç yıl önce Rusya'ya davet edilen Wentworth Rusya'nın LGBT yasalarına karşı tutumunu beğenmediği için gay olduğunu açıklamış ve daveti reddetmiş. Yazık oldu adama:)) Neyse bana güvenin ve bu diziyi kaçırmayın. Bu abi kardeş şimdi The Flash' da oynuyormuş. Belli olmaz her n o diziye de başlayabilirim. Bu ikili bir harika:))


28 Haziran 2015 Pazar

NE JOHN SNOW ÖLDÜ MÜ?: GAME OF THRONES!!

Dünyada en çok izlenen diziymiş bende izliyim bari benim neyim eksik diye başladım. Sonra ne mi oldu dördüncü bölümde bıraktım. Açık sahneleri o kadar çok ki izlemek istememiştim. Ben bıraktım ama arkadaş grubumdaki herkes izleyince tekrar başlamak zorunda kaldım. İyi ki, iyi ki başlamışım.

18 Haziran 2015 Perşembe

Kuyucaklı Yusuf: Kitap Tanıtımı

İlk kez bir Sabahattin Ali kitabını okuduğumu utanarak belirtmek isterim. O çok ünlü Kürk Mantolu Madonna'sını halen okumuş değilim.

16 Haziran 2015 Salı

Posta Kutusundaki Mızıka: Kitap Tanıtımı

" Sevgili dost, Sana ne yazacağım ki, ellerim titremeye başladı. Tokatlı Kani'den ödünç aldığım iğneli dilim dolaştı. "Ne güzel!" diyecektim oysa, bir dostla yanında değilken konuşmak. Ne güzel diyecektim, mektup mu; yazarak susmak. "
Sevgili dost diye başlamış Ali Ural yazısına ve sevgili dost diyerek de bitirmiş. Okurken altını çizmelere doyamadım kitabı.
 

Artemisin Feneri Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang