31 Temmuz 2014 Perşembe

Kitap Tanıtımı ve Film Tanıtımı: AYNI YILDIZIN ALTINDA

TIME - 2012'nin En İyi Romanı 

#1 New York Times ve Wall Street Journal Bestseller 
Yıldızların hastalık ile sağlık, ölüm ile yaşam arasına çektiği ince çizgide gidip gelen iki gencin, sayılı günlerinde sonsuzluğu bulma hikâyesi... 
On altı yaşındaki kanser hastası Hazel Grace'in birkaç yıl daha yaşamasını garanti eden tıp mucizesine rağmen hastalığı ölümcüldür ve konulan teşhisle birlikte yıldızlar, öyküsünün son bölümünü çoktan kaleme almıştır. 
Fakat Agustus Waters isimli, yakışıklı bir sürpriz karakter, Kanserli Çocuklar İçin Destek Grubu'nda boy gösterince Hazel'ın hayatı bambaşka bir yöne sapar ve bu zeki çocuğun çekimine karşı koyamayan kızın öyküsü yeniden yazılır. 
John Green alçakgönüllü bir üslup ve son derece içten duygularla kaleme aldığı romanda hayatta kalma ve âşık olmanın komik, heyecan verici ve trajik yönlerini gözler önüne seriyor... 
"Hayatta, ölüme ve araya sıkışanlara dair bir roman olan Aynı Yıldızın Altında, John Green'in en iyi kitabı. Kahkaha atıyor, ağlıyor, hızınızı alamayıp tekrar okuyorsunuz." Markus Zusak, Printz ödüllü bestseller yazarı 
"Aynı Yıldızın Altında evrensel konuları ele alıyor: Sevilecek miyim? Hatırlanacak mıyım? Bu dünyada iz bırakabilecek miyim?" 
  Daha önce başlamalıyım dediğim ve iki günde okuyup bitirdiğim bir kitap oldu. Bu kitaptan sonra John Green'in diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Çünkü yazarın o kadar sade, o kadar içten bir anlatımı var ki elinde olmadan roman seni kendine çekiyor. Mesela 'O okurken uykuya dalar gibi aşık oldum: Önce yavaş yavaş, sonra bir anda.' kitapta çok beğendiğim bir cümleydi. Yazar aşkı ve ölümü öyle güzel anlatmış ki... Bazı kısımlarda kahkahalarınız göz yaşlarınıza karışıyor. 
Kitabın okurlarda büyük yankı uyandırması filminin çekilmesine de sebep oldu. Bende film çıkar çıkmaz koşa koşa gittim sinemaya. Keşke gitmeseydim. Filmden çıkarken eyelinerim yanaklarımın üstündeydi, kısacası rezil oldum:) Şaka bir yana gerçekten film çokk güzeldi.
Filmden çıktığımda aynı böyleydim ! :D

Birçok kitap filme çevrilmiştir ve bazıları size kitaptaki yaşadığınız duyguları veremez ve beğenmezsiniz. Bu film bu tabuyu yıkmış diyebilirim. Kitabın orijinalliği neredeyse hiç bozulmamış. Laf aramızda film kitaptan daha güzeldi :) 
Denemek istiyorum bu metaforu :)
Bende bir Augustus Waters istiyorum. Esprili, yakışıklı ve tek bacaklı :)

Ona aşık olmamak elde değil. Filmi izledikten sonra ilk işim onu araştırmak oldu tabi :D

Ayrıca filmin soundtrackları da oldukça i. En çok beğendiğimi sizinle paylaşacağım.
                                      
Kitabın ve filmin dünya çapında o kadar çok hayranı var ki kolyeleri, küpleri, tişörtleri gibi birçok eşyası yapılmış. 
Küpeler benim en çok beğendiklerim..
İlk olarak kitabı okuyun sonra filmini izleyin derim. Sizlerin de seveceğine eminim.
Şimdiden kolay gelsin :)

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Artemisin Feneri Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang