7 Temmuz 2015 Salı

Dizi önerisi: PRISON BREAK!!

Çok fazla dizi ve film izlediğim için artık zevkime uygun, ,izlenebilecek şeyler bulamıyorum. Sevdiğim bir tarz olmadığında muhakkak yarıda bıraktığım için arkamda  dağ gibi bir sürü dizi ve film var diyebilirim. Ramazanında gelmesiyle birlikte misafirdi, davetlerdi derken dizi izlemeyi bırakmıştım. Allaha şükür 4 gündür rahatım ve bu rahatlığımı süper bir diziyle taçlandırdım. Prison Break!. Normalde hapishane filmlerini pek sevmem. Ama bu dizi tam benlik. Dört günde bir sezon bitirdim. Dizi 2005 yılında yayınlandı ve ABD yapımı. Bölümleri yanlış hatırlamıyorsam 40 dakka civarında. Sürükleyici bir dizi olduğu için her bölüm bana çerez gibi geldi diyebilirim. Bu yüzden 4 günde 22 bölümlük ilk sezonu bitirdim. Konu inşaat mühendisi olan Michael Scofielt ve başkan yardımcısını öldürdüğü için idam edilecek abisi Lincoln Burrows etrafında dönmekte. Michael abisinin masum olduğu inanıyor. Tek çaresi onu hapishaneden kurtarmak. Bunun için büyük bir plan hazırlıyor ve he planı vücuduna kazıyor. Planını gerçekleştirebilmesi içinde banka soyuyor başrol oyuncumuz. Evet her şey böyle başlıyor ama her bölümü bitirirken acaba bu sefer ne olacak meraklanıyorsunuz. Özellikle sezon finalini kalbim kaldırmadı:))
Bakışlara gel!!

Michael gerçek adıyla Wentworth Miller harika bir adam. İzlerken o delici bakışlarından korkun kızlar. Adam baya iyi. Tam aşık olunası ama olmayın. Maalesef kendileri gay:( Dizi çekimleri sırasında birçok defa gay olduğunu inkar etmiş. Birkaç yıl önce Rusya'ya davet edilen Wentworth Rusya'nın LGBT yasalarına karşı tutumunu beğenmediği için gay olduğunu açıklamış ve daveti reddetmiş. Yazık oldu adama:)) Neyse bana güvenin ve bu diziyi kaçırmayın. Bu abi kardeş şimdi The Flash' da oynuyormuş. Belli olmaz her n o diziye de başlayabilirim. Bu ikili bir harika:))


28 Haziran 2015 Pazar

NE JOHN SNOW ÖLDÜ MÜ?: GAME OF THRONES!!

Dünyada en çok izlenen diziymiş bende izliyim bari benim neyim eksik diye başladım. Sonra ne mi oldu dördüncü bölümde bıraktım. Açık sahneleri o kadar çok ki izlemek istememiştim. Ben bıraktım ama arkadaş grubumdaki herkes izleyince tekrar başlamak zorunda kaldım. İyi ki, iyi ki başlamışım.

18 Haziran 2015 Perşembe

Kuyucaklı Yusuf: Kitap Tanıtımı

İlk kez bir Sabahattin Ali kitabını okuduğumu utanarak belirtmek isterim. O çok ünlü Kürk Mantolu Madonna'sını halen okumuş değilim.

16 Haziran 2015 Salı

Posta Kutusundaki Mızıka: Kitap Tanıtımı

" Sevgili dost, Sana ne yazacağım ki, ellerim titremeye başladı. Tokatlı Kani'den ödünç aldığım iğneli dilim dolaştı. "Ne güzel!" diyecektim oysa, bir dostla yanında değilken konuşmak. Ne güzel diyecektim, mektup mu; yazarak susmak. "
Sevgili dost diye başlamış Ali Ural yazısına ve sevgili dost diyerek de bitirmiş. Okurken altını çizmelere doyamadım kitabı.

7 Haziran 2015 Pazar

Film Önerisi: PREDESTİNATİON

Bilim-kurgu filmlerine bayıldığımı daha önce söylemiştim sanırım. Film önerileri ile ilgili yazı yazan web sitesinde rastladım bu filme.

5 Haziran 2015 Cuma

Takip Ettiğim Diziler: Game Of Thrones, Arrow, Teen Wolf

Sormayın 4.sınıf oldum. Güzel işte diyosanız üniversite hayatına yeni yeni ısındığım için buruk girdim tatile. Gerçekten benim için uzun ve yorucu bi seneydi.Okulda kapanınca baya işsizim şu aralar.Sizinle devam ettiğim dizileri paylaşmak istiyorum.

İlk Olarak ARROW !!

17 Mayıs 2015 Pazar

Dizi Tanıtımı: KİLL ME HEAL ME

İşte Eklendi harika bir kore dizisiyle yine karşınızdayım. Başrollerinde Ji Sung Hwang Jung Eum Var Ettik. Yani bu dizi izlenmez mi, bence izlenir :) çokta spoiler vermeden yazmak Hakkında istiyorum Yazımı. 


 Ji Sung dizide, VARLIKLI Bir aileye Sahip zengin işadamı bir olan Cha Do-Hyun karakterini canlandırmaktadır. ONUN karakteri, çocukluğunda geçirdiği travma sonucunda bir, Dissosiyatif kimlik bozukluğu hastalığından muzdarip olur ziyaretinde Kendi öz kişiliği de 7 Farklı kişiliğe (Cha Do-Hyun Dahil, Shin Se-Gi, Perry Park, Ahn Yo-Sub, Ahn Yo-Na, Nana, Bay X) sahiptir Ettik.



Hwang Jung-Eum dizide, psikiyatri kliniğinde ilk Yılında Olan Oh Ri-Jin karakterini canlandırmaktadır. ONUN karakteri parlak Bir kişiliğe sahiptir ama Cardio ZAMANDA manik depresiftir (Hastanın duygu Durumu aniden Yükselir, ya çok neşeli olur ya da tam aksine çok üzgün ziyaretinde ümitsiz Kalır.) Cha Do-Hyun (Ji Sung) adındaki Bir hasta doktor oldugunu gizler Daha, sonra ONUN kişiliklerinden Birine aşık olur.

Ji Sung oyunculuğunu konuşturmuş desem yeridir. İki dizide 7 Farklı karaketere girip hepsininde hakkından gelmek Büyük başarı doğrusu.
Benim en sevdiğim karakterim Ahn Yo Na'ydı. Hele oppa diye koşturması ben onu sahnesinde güldürdü.




                                       Abisinede çok üzüldüm ya canım benim Pekte yaşıklı.

26 Nisan 2015 Pazar

MÜZİK LİSTEM: Dinlenilesi Şarkılar


Güneşin çıkması, havanın biraz ısınması demek sanatçıların yeni albümleri, yep yeni şarkılarının çıkması demek aynı zamanda. Bu senin en iyi yaz şarkısı Yalın'a ait bence. Dinlemelisiniz bu şarkıyı:)

Dergi Tanıtımı: PSİKEART


Sosyal hizmet bölümü 3.sınıf öğrencisiyim. Bu dönem psikiyatrik sosyal hizmet dersi aldım ve psikiyatriye aşık oldum diyebilirim.İnsan zihnin karmaşası her zaman dikkatimi çekmiştir. Paranoyalar, şizofreniler ve bunların altında yatan sebepler dedin mi kulaklarım dikilirdi zaten. Dersi almamla beraber psikiyatriye olan ilgim dahada arttı. Eğitim aldım evet ama çok yüzeysel bir eğitimdi, Genel olarak hastalığın başlangıcı, tedavisi öğrendik. Önemli olan bizim için sosyal boyutuydu. Size önereceğim kitap ve dergi çok tıbbi şeyler değil yani. İlk olarak bir hocamın tavsiyesiyle ''PSİKEART'' dergisini almaya başladım. Dergi iki ayda bir çıkıyor. Bu yüzden şimdiye kadar iki sayı alabildim. Biri mobbing diğeri ise samimiyetle ilgili. 
Derginin dilini daha iyi anlamanız için sizinle bazı yerleri paylaşmak istiyorum. Geçmiş sayıları olduğu için spoiler vermişde sayılmam böylece. İlk olarak ''Samimiyet''sayısından size söylemek istediğim yer dostlukla ilgili. 
''Dostluk ve samimiyet apolitiktir, bazen yaralar. Muhatabının inkar ettiklerine ilişkin içsel yaşantısını dillendirmeden edemez, onun zırhını ve savunmalarını alaşağı eder. Bu bir ''vahşi yüzleştirme''dir. Dost acı söyler ve acıtır.'' 
'' Samimiyet cesaret gerektirir,korkarken soyunamazsınız ki. Aşık oluş gibi tehlikeli, incinmeye açık bir ''kendini, içini açış'' içerir. Korku toplumlarında samimiyet ölümcül bir pratiktir, içten konuşursunuz ve vurulursunuz! Ancak cinayette samimiyetle işlenir, katiliniz de nefret ve hiddetini eyleme vururken samimidir!''
Mobbing ise kelime anlamı olarak yıldırma demek.Bir eylem biçimi olarak mobbing ise, psikolojik şiddet, kuşatma, topluca saldırma,rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamına gelmektedir.  Daha çok psikolojik taciz anlamında kullanılmakta. Ne yazık ki günlük hayatta çokça mobbinge maruz kalıyoruz. Hatta biz başka insanları mobbinge uğratıyoruz. ''Mobbing'' sayısında sizinle paylaşacağım şey de şu: 

''Biraz insanlık hali der gibi olsa da öyle, ''mobbing'' bir ev hali. Evin yıldırdığı, bezdirdiği, örselediği, kırdığı, yaraladığı, sakatlandığı ve nihayet öldürdüğü ''canlı''lar olarak salınıyoruz sabahları sokağa.''
Gördüğünüz gibi etkileyici ve oldukça yararlı bir dergi tavsiye ederim arkadaşlar:) 

29 Ocak 2015 Perşembe

MÜZİK LİSTEM: Dinlenilesi Şarkılar

Deyim yerindeyse popüler kültür dört yanımı sarmış. Yabancı diziler, filmler ve tabi ki müzikler tarafından kuşatılmış durumdayım. Her genç insan gibi bende müzik dinlemeyi çok seviyorum. Ama benim ki hastalık boyutunda. Şehir merkezine uzakta oturduğum için okula gitmek tam bir işkence benim için. Tam olarak 1 saat 15 dakika sürüyor yolculuğum:(
Hal böyle olunca yolculuğu çekilebilir kılan tek şey kulaklığım ve müziklerim. 
Uzun bir süredir aşık olamadığım ve olmak istemediğim için genel olarak hareketli şarkılar dinliyorum. Popmuş, rockmış ayırt etmem hiç. Hepsi benim bebeklerim :D
Gelelim müzik listeme:
IGGY  AZALEA: Eminem haricinde yabancı rap dinlemezdim.  Jennifer Lopez'le yaptığı düetle keşfetmiş oldum kendilerini. Düet yaptıkları '' Booty '' şarkısı ve klibi çok beğenildi. Klibi gerçekten dikkat çekici. Her yer booty dolu :D Benim Iggy'nin en sevdiğim şarkıları ''Work'' ve Rita Ora ile düet yaptığı ''Black Widow''. Özellikle tekrar tekrar Black Widow'u dinliyorum.
OĞUZHAN KOÇ: Sesini bayılıyorum diyemem ama Oğuzhan'ın şarkıları cidden çok güzel. ''Ben Hala Rüyada'', ''Yüzük'',''Her Aşk Birgün Biter'' sevdiğim şarkılar. Benim size önereceğim 3 Adam'ın dünkü bölümde ilk defa dinlediğim ''Bu Yol Uzar'' şarkısı. Bildiğimiz Oğuzhan Koç şarkısı ama ben çok beğendim umarım sizde beğenirsiniz. 
SİA: 39 yaşındasın be kadın o ses nereden çıkıyor!! Çok rahatlatıcı bir sesi var. Eminem, Rıta Ora, Jennifer Lopez gibi sanatçıların şarkılarını yazmış. Benim önereceğim şarkısı ''Chandelier''. Avize diye şarkı olur muymuş demeyin, dinleyin :)
MAROON 5: Moves Like Jagger şarkısıyla sevdiğimiz grubun ''Animal'' şarkısını dinlemelisiniz!!
MAJESTE: Önereceğim şarkı ''Sadece Sen'' filminin şarkısıymış. Filmin orjinali olan Kore versiyonunu izlediğim için sadece seni izleme gereği duymamıştım. Kafede arkadaşımla otururken rastladım bu şarkıya. Hemen hazreti google'a yazdım sözlerini. ''Aşk Dediğin''. Kesinlikle harika bir şarkı, dinleyin.
Bu aralar en çok dinlediğim bunlardı. Dinlemekten bıkmadığım ve sürekli dinlediğim şarkılarda şöyle buyurun:
Megan Traninor-All About That Bass
One Repuclic- Counting stars
Passenger- Let her go
Pink- Try, True Love
Kansas - Carry On Wayward Son
Hande Yener- Haberi Var Mı, Naber, Alt Dudak
Demet Akalın- Koltuk
Benim müzik listem oldukça karışık gördüğünüz gibi. Sizinde dinlenilesi şarkılarını bilmek isterim. Sevgiler:)



28 Ocak 2015 Çarşamba

Çekiliş Haberleri

Arkadaşlar bugün size severek izlediğim iki bloğun çekiliş haberini duyurmak istiyorum. Gelin hep birlikte çekilişlere katılıp şansımızı deneyelim. 
1.Zeyus Anka bloğunun çekilişine katılmak için tık tık :)
Zeynep Çalışkan arkadaşımızın sevgililer günü çekilişi var. Oldukça güzel hediyeler hazırlamış.
 Rujlar, ojeler, farlar ne ararsanız var yani:)
Zeyus Anka 'nın çekilişe sizde katılın derim.
2.Bakımlı Ginepig bloğunun çekilişine katılmak için tık tık :)
Bloğun hem ilk çekilişi, hem de bir sevgililer günü çekilişi!
Çekilişin hediyeleri:

Gördüğünüz gibi harika bir çekiliş olmuş.
Bakımlı Ginepig 'in sayfasını ziyaret etmeyi unutmayın. Eğlenceli bir çekiliş olduğunu göreceksiniz:)
 

24 Ocak 2015 Cumartesi

Film Tanıtımı: BANA MASAL ANLATMA

Kardeşimin tavsiyesi üzerine fragmanını bile izlemeden gittim filme. Halen vizyonda olan film daha ilk sahnesinden sizleri bağlıyor. Eğer gülmek, mutlu bir gün geçirmek istiyorsanız sevgilinizle, arkadaşlarınızla veya ailenizle gitmeniz gereken bir film. Senaryosunu Leyla ve Mecnun dizisinin yazarlarından Burak Aksak yazmış. Baş rollerinde ise Hande Doğandemir ve Behzat Ç. dizisinden bildiğimiz Fatih Akman oynuyor. Gerçi Fatih Akman öyle bir zayıflamış ki dibim düştü onu izlerken. Ya aslında bu adam çok yakışıklıymış dedik. Gelelim filmin içeriğine. Yılmaz Erdoğan'ın Ayperi masalını anlatmasıyla başlıyor filmimiz. 
 Suriçi semtinde yaşayan ve hayatını dolmuş şoförlüğü yaparak kazanan iyi kalpli ve çekingen Rıza, mahallesinin gözbebeği olan genç bir delikanlıdır. Fakat doğru bildiği her şeyi Ayperi ile tanışınca yeniden gözden geçirecektir! Zira Ayperi el attığı her şeyi güzelleştiren masal kahramanı tadında bir kızdır. Biri kahraman olmak isterken, diğeri kahramanının peşindedir...
 Öyle sahneler var ki gülmekten karnıma ağrılar girdi diyebilirim. Özellikle Cengiz Bozkurt çok güzel oynamış. Şangay beşlilerinin olduğu dövüş sahnesi vardı ki akıllara zarar. Tabi zencilerin seslendirdiği Sedat Sayan'ın 'Ellere Düş' şarkısını da unutmamak lazım. Sizinle paylaşmak istiyorum.
Çok tatlı değiller mi??:))

 Koşun gidin izleyin derim..

Kitap Tanıtımı: BEYOĞLU'NUN EN GÜZEL ABİSİ

''Aşk, hayatı; cinayet ölümü sıradanlıktan kurtarır!'
'Uzun bir aradan sonra kitap tanıtımıyla dönüş yapmak istedim. Uzun zaman önce aldığım ama okumak bir türlü nasip olmayan Ahmet Ümit'in kitabını sizlere tanıtacağım. Cinayetle ilgili ilk romanlara ta ilk okuldayken Peyami Safa'nın Semra Ve Gölgesi kitabıyla başladım. Başlangıç güzel olduğu için sanırım cinayet romanları okumayı pek severim. 
Yılbaşı gecesi işlenen bir cinayet... Tarlabaşı'nın arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi. Öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı, belki de en kötüsü. Karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. Gururlarının kurbanı olmuş erkekler, onların hayatlarını yaşamak zorunda olan kadınlar. Bu cinayetler yatağında, bu kötülükler bahçesinde, bu insan eti satılan can pazarında masumiyetini korumaya çalışan bir adam. Bir zamanlar İstanbul'un en gözde yeri olan Beyoğlu'nun hazin hikayesi. 
Karanlık... Soğuk havayla iyice ağırlaşan bir karanlık. Uzaklardan şarkılar geliyor kulağına, neşeli kadın çığlıkları, ayarını yitirmiş sarhoş naraları, biri küfrediyor belki ana avrat, belki ağlıyor biri hıçkıra hıçkıra, belki biri sessizce ölüyor bu gürültünün, bu hengâmenin ortasında. Umurunda değil. Hepsinden sıyrılmış, sadece öfke...
Nereye gittiğini bilmeden yürüyor, nefret tarafından kuşatılmış olarak. Kıskançlık denen o canavar, çelikten pençesine almış yüreğini, habire sıkıyor. "Kadınlar," diyor bir ses zihninin derinliklerinden... "Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun." Hayatına giren kadınların yüzleri beliriyor sokağın zemininde. Birer birer düşüyor görüntüleri ayaklarının dibine. Hepsinin boynu bükük, hepsinin gözlerinde keder. Hepsi üzgün... Aldırmıyor, bir su birikintisiymiş gibi basıp geçiyor üzerlerinden ama yeniden düşüyor görüntüler zemine. "Kadınlar," diyor o ses yine, "Kadınlardan asla kurtulamazsın, hayaletleri hayatın boyunca seni takip eder."
Merakla, bir çırpıda okuduğum bir kitaptı. Beğendin mi diye sorarsınız gerçekten kararsızım. Yukarıda yazdığım tanıtımın üzerine kurulmuş bir kitap ama asıl meseleyi Beyoğlu'nun en güzel abisi anlatmış. Yani Nevzat baş komiserin dilinden anlatılmış olaylar. Onun yaşamından kesitler verilmiş. Yardımcısı Ali ve kriminolog Zeynep'in aşkları da tat katmış romana. Dediğim gibi bir çırpıda okudum, ama sonundan pek tatmin olmadım sanırım. Kesinlikle katil beklemediğim biriydi ama yazar sanırım hemen bitirmek istemiş romanı. Bir de Gezi olaylarından sürekli olarak bahsedilmiş. Bahsinin geçmesi gayet normal ama gezi propagandasına dönüşmüş kitap bazı yerlerde. Bu yüzden o kısımları atlaya zıplaya okudum. Tabi verdiği çok güzel mesajlarda var. Mesela:
Genel anlamda beğendiğim bir kitap oldu. Okumanızı tavsiye ederim tabi ki de :) 






 

Artemisin Feneri Template by Ipietoon Cute Blog Design and Bukit Gambang